Burak Akıncı
ANKARA, 12 Ocak (Xinhua) — Ankara’daki Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde görev yapan Çin Dili ve Tarihi Uzmanı Prof. Giray Fidan, Çin düşünce tarzını öğrenmeye hevesli ve sayıları giderek artan Türk toplumuna Çin’in barış kültürünü tanıtmaya kararlı bir akademisyen.
Sun Tzu tarafından 25 asır önce kaleme alınan Çince askeri strateji kitabı Savaş Sanatı, Fidan’ın uzmanlığı sayesinde Türkiye’de en çok satanlar listesine girdi. Fidan ve meslektaşlarının 2014 yılında klasik Çince’den tercüme ettiği ünlü kitap, bugüne kadar 25 baskı yaptı. Kitabın daha önceki baskıları, İngilizce ya da Fransızcadan yapılan tercümelere dayanıyordu.
Bir kitabın 100.000’den fazla satmasının büyük bir başarı kabul edildiği Türkiye’de, Savaş Sanatı dokuz yılda 400.000’den fazla sattı.
Fidan, kısa süre önce Xinhua ile yaptığı söyleşide, Savaş Sanatı eserinin Türkiye’deki başarısını Çin’in barış felsefesinin zamana meydan okuyan geçerliliği ile ilişkilendirerek, bu felsefenin hem modern hem de eski zamanlarda geçerli bir insanlık ideali olmaya devam ettiğini vurguladı.
Akademisyen, “Savaş Sanatı, Çin bilgeliğini yansıtıyor. Eğer kaçınılmaz değilse çatışmanın gereksiz olduğunu anlatıyor. Esere göre dünya herkese yetecek kadar büyük ve barışçıl bir yaşam mümkün” dedi.
Fidan, “Kitabın adı Savaş Sanatı olmasına rağmen ana argümanı savaştan kaçınmak. Başarılı bir stratejist ya da general mümkün mertebe savaştan kaçınmalı” ifadesini kullandı.
“Çin klasikleri çok değerli ve insanlığın ortak mirası” diyen sinoloji uzmanı, Türk okurların Çin düşünce tarzını ve felsefesini anlamaya büyük ilgi duyduklarını vurguladı.
Savaş Sanatı’ndan bu yana çok sayıda Çince eser tercüme ettiğini ve bunların sonuncusunun ise Aralık 2023’te yayımlanan “Zhen Guan Zheng Yao” (“Yönetim Sanatı”) adlı eser olduğunu belirten Fidan, Türkler arasında Çin kültürüne yönelik artan ilgiye işaret etti.
Fidan’a göre, Çin’in son on yıllardaki ekonomik başarısı ve dışa açılması, Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki insanlara Çin dili ve kültürünü öğrenmek için büyük fırsatlar sundu.
“Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’dan ABD’ye kadar dünyanın her köşesinde Çin’e büyük ilgi var” diyen Fidan, genel kültürlerini artırmak isteyen giderek artan sayıda kişinin Çince öğrendiğini belirtti.
Uzmana göre bunun nedeni ise insanların, “Çince öğrenmenin gelecek için önemli bir yatırım olduğunu düşünmeleri.”
2010 yılında Çin ile Türkiye arasında stratejik işbirliği ilişkisinin kurulmasıyla, iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel işbirliği gelişti. Çin’in önerdiği Kuşak ve Yol İnisiyatifi de iki taraf arasında kapsamlı çok taraflı işbirliği için bir aracı haline geldi.
Fidan’ın çalıştığı üniversite, Türk gençlerinin Çin kültürüne yönelik artan ilgisine, bu yıl ilk kez Çince dili alanında lisans öğrencilerini kabul ederek karşılık verdi.
Sinoloji uzmanı, heyecanla sınıfın “yüzde 100 dolu” olduğunu söylerken, “bu durum Türkiye’de Çince öğrenmeye, Çin tarihi ve kültürünü keşfetmeye yönelik ilginin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor” dedi.