Dışişleri Bakanı Fidan’ın Varşova ziyareti: Türkiye’nin AB’den güvenlik beklentileri neler?

“`html

Türkiye’nin Stratejik Güvenlik Politikaları: NATO ve AB İlişkileri

Avrupa’nın güvenliğine yönelik yoğun çabaların gösterildiği bu dönemde, Türkiye, NATO üyeliği ve güçlü savunma sanayi potansiyelini ön plana çıkararak yeni güvenlik yapısında aktif bir rol üstlenmeyi hedefliyor.

Bu süreçte Türkiye’nin odaklandığı ana unsur, NATO ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi ve AB üyesi olmayan ülkelerin bu süreçte tam katılımlarının sağlanmasıdır.

Avrupa’nın savunma sanayi için oluşturduğu fonlardan yararlanma isteğini net bir şekilde ifade eden Türkiye, özellikle Karadeniz bölgesinde etkisini artıracak bir yapı üzerinde çalışmaktadır.

Avrupa’daki güvenlik müzakereleri, 7-8 Mayıs tarihlerinde Polonya’nın Varşova kentinde düzenlenecek olan AB dışişleri bakanları toplantısında ele alınacak.

Devamında, 14-15 Mayıs tarihlerinde Antalya’da planlanan NATO dışişleri bakanları toplantısında bu konu derinlemesine tartışılacaktır.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, her iki toplantıda Türkiye’yi temsil edecek. Varşova’daki etkinliğe AB dönem başkanı Polonya’nın daveti üzerine katılacak olan Fidan, bir hafta sonraki NATO toplantısına ev sahibi ülke olarak iştirak edecek.

Her iki toplantıda da, farklı görüşlere rağmen ortak konunun Avrupa güvenliği olması bekleniyor.

  • Trump sonrası NATO’da belirsizlik: Savunma harcamaları artırılabilir mi, Türkiye’nin durumu ne?

Türkiye’nin Stratejik Konumu

ABD’de Donald Trump’ın başkanlığı ile alevlenen Avrupa güvenliği tartışmalarında Türkiye, “Avrupa’nın güvenliği Türkiye olmadan mümkün değildir” anlayışını vurguladı ve kıta güvenliği için sorumluluk almaya dair kararlılığını yineledi.

Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasında olası bir barış anlaşması sağlanması durumunda, yaratılabilecek barış gücü veya benzeri askeri yapılanmalara katkı sunma niyetini de belirtti. Ayrıca, İngiltere’de yapılan gönüllüler koalisyonu toplantısına aktif katılım sağlamıştır.

Özellikle Karadeniz’in güvenliğine odaklanan Türkiye, geçen ay Ankara’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ev sahipliğinde, 21 ülkenin katılımıyla Ukrayna-Rusya savaşının ardından Karadeniz’de seyrüsefer güvenliğinin nasıl sağlanacağına dair somut planların tartışıldığı bir toplantı düzenledi.

Türkiye, bu adımların yanı sıra Avrupa güvenliğine dair beklentilerini de gündeme getirmeye devam ediyor.

Uzun Vadeli Stratejik Görüş Çağrısı

Ankara, AB ve önde gelen üyeleri olan Almanya ve Fransa ile gerçekleştirdiği görüşmelerde Avrupa güvenliğine dair bakış açısının “uzun vadeli ve stratejik” olması gerektiğini, durumu sadece devam eden Ukrayna savaşının yarattığı ortama indirgememesi gerektiğini vurguluyor.

Türkiye, AB ile güvenlik iş birliğini de kapsayan kurumsal ilişkilerinin güçlenmesini ve bunun ileride tam üyelik süreciyle birleşmesini hedefliyor.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayanan bilgilere göre, Dışişleri Bakanı Fidan, Varşova’daki toplantılarda Türkiye’nin pozisyonunu aktararak, Avrupa güvenliği için en kritik unsurların NATO-AB stratejik iş birliği olduğunu vurgulayacak.

Türkiye, birçok ittifak üyesi ülke gibi yeni güvenlik mimarisinin NATO’nun kabiliyetleri temelinde şekillenmesini istemektedir.

Toplantıyı organize edecek olan Polonya’nın liderlik ettiği Doğu Avrupa ve Baltık grubu, ABD’nin de dahil olduğu yeni Avrupa güvenlik yapısına yönelik destek vermektedir.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO-AB arasında yeni bir stratejik ortaklık oluşturma çalışmalarına 2025 yılının başında başlamışlardır. Bu planın, 24-25 Haziran tarihlerinde Hollanda’nın Lahey kentinde gerçekleştirilecek NATO liderler zirvesine kadar tamamlanması hedefleniyor.

Türkiye, iki kurum arasındaki iş birliğini derinleştiren bir yaklaşım benimsemekte, ancak planlamanın AB üyesi olmayan NATO ülkeleri için olumsuz sonuçlar doğurmaması gerektiğini açıkça ifade etmektedir.

AB ile Bilgi Paylaşım Beklentisi

Varşova’daki toplantıda Fidan, Türkiye ile AB arasında hibrit tehditlere karşı bir koordinasyon sağlanması ve işbirliğinin artırılması gerektiğini de dile getirecektir.

Hibrit tehditler, terör, organize suç, uyuşturucu kaçakçılığı ve insan ticareti gibi çeşitli konuları kapsamaktadır. Türkiye, bu sınır aşan sorunlarla başa çıkmak için AB ile daha yakın işbirliği yapmakta kararlıdır ve özellikle bilgi paylaşımının artırılmasına önem vermektedir.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Fidan’ın terör konusunun hibrit tehditlerin tetikleyicisi olduğunu ve uluslararası güvenliği tehdit ettiğini vurgulayarak, Türkiye’nin “terörizmle” mücadele gerekliliğinin ortak coğrafyanın istikrarı açısından kritik olduğunu aktaracağını belirtmektedir.

Türkiye AB Savunma Sanayi Fonlarına Katılım Talep Ediyor

Fidan, AB’li mevkidaşlarıyla yapacağı görüşmelerde, Avrupa’nın savunma sanayi kapasitesinin artırılmasına yönelik girişimlere Türkiye’nin, başta olmak üzere AB üyesi olmayan ülkelerin de dahil edilmesi gerektiğini aktaracaktır.

2023 yılının Mart ayında AB Komisyonu, savunma sanayi kapasitesinin artırılması amacıyla 150 milyar Euro’luk bir fon oluşturduğunu açıkladı. Ancak bu fonun yalnızca AB savunma şirketlerine ve Brüksel ile savunma anlaşmaları imzalayan üçüncü ülkelerin şirketlerine açık olacağını belirtmiştir. Bu durum, ABD, İngiltere ve Türkiye gibi gelişmiş savunma sanayi kapasitesine sahip ülkelerin fona erişimini kısıtlayıcı bir adım olarak değerlendirilmiştir.

AB’nin bu tutumu, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Türkiye gibi müttefikleriyle daha yakın işbirliği çağrısında bulunmasına neden olmuştur.

AB ile İlişkilerde Yeni Zemin Oluşturma Çabası

Türkiye’nin diğer bir ana beklentisi, yeni güvenlik sürecinin Ankara’nın AB üyeliği müzakerelerinin yeniden canlanmasına olanak sağlamasıdır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AB ile ilişkilerin her platformda tam üyelik hedefinin Türkiye için “stratejik bir hedef” olduğunu belirtmekte ve Brüksel’in bu yönde bir vizyon geliştirmesi çağrısında bulunmaktadırlar.

Türkiye, Avrupa güvenliği konusundaki süreçlerde AB ile yeni müzakereler başlatmayı, gümrük birliği, vize serbestisi gibi somut taleplerin yanı sıra katılım sürecinin yeniden başlatılmasını da planlamaktadır.

Ancak, AB ülkelerinin büyük bir kısmı, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan anti-demokratik gelişmelerin katılım sürecinin yeniden canlanmasını engelleyeceğinde ısrar etmektedir.

AB, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türkiye ile yapılacak bazı toplantıları ertelemiş ve gelişmelerden dolayı endişe duyduğunu ifade etmiştir.

“`

Related Posts

Görüşme iptal edilmişti: CHP ‘komisyona’ ilişkin görüşlerini Kurtulmuş’a yazılı olarak sundu

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a Meclis’te terör örgütünün fesih sürecinin ardından kurulacak komisyona ilişkin görüşlerini yazılı olarak sundu.

Trafik kazası hafızasından 12 yılı sildi: Eşiyle yeniden tanıştı

2013 yılında geçirdiği bir trafik kazası sonucu Doktor Pierdante Piccioni’nin 12 yılı hafızasından silindi. Gözlerini hastane yatağında açan Piccioni için takvim hala 2001’i gösteriyordu. Kendine artık yeni bir hayat kuran Pier, o dönemlere dair konuştu.

Gazze’de kritik gelişme! Ateşkes artık an meselesi

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, 2 yılın ardından ateşkes ile sona ereceği gündeme geldi. Hem ABD Başkanı Donald Trump’In hem de bölgeden gelen açıklamalar, ateşkes ihtimalinin artık çok yakın olduğunu gösterdi.

Elazığ’da işçiler, AKP’yi siyah tabutla protesto etti

Elazığ’da kamu işçileri, hükümetin yüzde 17’lik zam teklifini protesto etmek için AKP İl Başkanlığı önüne “Kamu İşçisi Allah Rahmet Eylesin” yazılı siyah tabutla yürüdü. Türk-İş Elazığ Şubesi Başkanı Bayram Bahçeci: “Artık sabrımız kalmadı, geçim değil yaşam mücadelesi veriyoruz” dedi.

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar anlaştı: B-2’ler İsrail yolcusu mu?

ABD’deki Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Parti milletvekilleri, İran’daki 3 büyük nükleer tesisi vuran B-2 bombardıman uçaklarının ve sığınak delici bombaların İsrail’e verilmesi için yasa tasarısı önerdi.

Özgür Özel, hastane çıkışı ‘İyi gördüm demek isterdim’ diyerek seslendi: ‘Bir an önce tahliye edilmesi lazım’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB’ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ı tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmesinin ardından önemli açıklamalarda bulundu.