Türkiye’nin yerel seçimler için sandık başına gideceği 31 Mart tarihi yaklaştıkça CHP ile DEM Parti arasındaki ittifak bağları da güçleniyor.
Aleni bir şekilde DEM Parti ile görüştüklerini söyleyen CHP’nin ittifak hamlesi ise bu hafta Siyaseten’de masaya yatırıldı.
Yeni Şafak yazarları İsmail Kılıçarslan ve Aydın Ünsal, CHP’nin DEM Parti ile yerel seçim için yürüttüğü ittifaka değindi.
Kendisini ulusalcı, seküler milliyetçi olarak tanımlayan kesimin, Cumhur İttifakı’nın İstanbul adayı Murat Kurum ile CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu arasındaki yerel seçim yarışında nasıl bir tercihte bulunacağını merak ettiğini ifade eden Kılıçarslan, “İstanbul seçmeni bir başka tercihte bulunacak mı yoksa yine Ekrem İmamoğlu’nun, CHP’nin DEM’le ittifak yapmasını sineye çekip eh yolumuza devam edelim mi diyecekler? Bu çok berraklaşacak.” dedi.
CHP-DEM Parti ittifakının Selahattin Demirtaş’ın aleyhinde olduğunu ifade eden Kılıçarslan, “Bu ittifakı çok tuhaf bir siyasi gelişme olarak ele almaktan ve değerlendirmekten yanayım. Çünkü çok belli ki DEM’in ya da Kürt siyasal hareketinin Kandil’den bağımsızlaşabilmesi ihtimali bile Türkiye’yi heyecanlandırır. Onu söyleyelim.” ifadelerini kullandı.
Kürtlerin kimlik meselesini, haklarını, varsa dezavantajlarını Meclis’e taşımak isteyen bir siyasi partinin varlığı başka; emri doğrudan askeri operasyon yapma kabiliyeti olan, terörist barındıran bir terör organizasyonunda almanın başka olduğunu ifade eden Kılıçarslan, “Bu ikisini birbirinden tefrik etme umudu ufukta belirir belirmez Kandil devreye girdi ve ufukta görünen en küçük umut ışığının başını ezdi.” dedi.
DEM’in terör örgütü PKK’dan ayrışmasının Türkiye’nin lehine olacağını vurgulayan İsmail Kılıçarslan, “Fakat bu umudumuzu da biçtiler. Dolayısıyla bu emri kimlerin verdiği, bu ittifakı kimlerin oluşturduğu meselesi önümüzdeki dönemde çok çok ama çokça konuşulacak.” ifadelerini kullandı.
Aydın Ünal ise söz konusu ittifak meselesini Selahattin Demirtaş üzerinden değerlendirdi.
Demirtaş’ın Yasin Börü’nün katili olduğu gerçeğini hatırlatan Ünal, “Hani onu övecek değiliz ama hapishane sürecinde yaptığı açıklamalar çok enteresandı.” dedi.
“Türkiye’de yerli bir Kürt hareketinin varlığı Türkiye açısından da bence hayırlı bir hareket olur. Türkiye’nin talihsiz biraz bu bir Kürt siyasi hareketi var. Ama bu yerli değil. Bu hem kökü dışarıda hem de birileri tarafından ipleri elinde tutulan bir hareket. Demirtaş’ın bu anlamda eğer yerli bir Kürt siyasi hareketi kurma çabası varsa desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin hayrına olacağını düşünüyorum. Amerikan kuklası bir örgüt, bir parti yerine yerli bir parti, yerli bir örgüt çok daha hayırlı olacak.”