YRP’nin yerel seçim için kendi adaylarını çıkarmasının, özellikle İstanbul gibi bıçak sırtı seçim bölgelerinde AK Parti’yi zorlayacağı belirtiliyor. AK Parti kulislerinde ise, Partinin seçim öncesi adaylarını çekeceğine dair görüyler dile getiriliyor.
Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, YRP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifak için ileri sürdüğü şartların bir kısmının yerine gelmemesinden rahatsız olduğunu ve yerel seçimde adaylarını çekmesinin halkla ilişkiler açısından sıkıntı yaracağını belirtti, “Özgüven sahibi bir siyasi hareketin kolay kolay yapmayacağı bir iştir. Bakalım göreceğiz.” diye yazdı.
Taşgetiren’in “YRP adaylarını çeker mi?” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
“14-28 Mayıs seçimlerinden bu yana YRP adına yapılan açıklamalar, iktidarın, 30 maddelik şartları yerine getirmediği yönünde. İktidarla yerel seçimler için yapılan görüşmelerde, öncelikle bunun altını çiziyorlar.
Ancak yerel seçimler pazarlığı ayrı başlıklar içeriyor. Bir anlamda ’Gücümüz var, gücümüzü görün ve ona göre hareket edin’ demeye getiriyorlar. Hatta ’Bizi oy tabanları bindelerle ifade edilen ortaklarınızla karıştırmayın’ yollu sözler seslendiriliyor. ’AKP’nin yedek lastiği olmayız’ ifadeleri de o cenahtan geliyor.
İstanbul’da ilçeler istiyor, Türkiye’de bazı illeri – ki aralarında büyük şehirler var- istiyorlar.
Epeyce görüşme yapıldı Yeniden Refah’lılarla Ak Partililer arasında. Pazarlık konuları muhtemel ki Erdoğan’a kadar ulaştırıldı. Sonunda Erdoğan’la Fatih Erbakan görüşür, pazarlığı bağlar diye beklendi ama o görüşme de olmadı, pazarlık da bağlanmadı. Yeniden Refah seçimlere, Meral Akşener’in siyasete kazandırdığı çizgiyle ’Hür ve müstakil’ olarak girme kararı aldı, İstanbul, Ankara ve İzmir için adaylarını gösterdi. Urfa gibi illerde de, Ak Parti’den ayrılıp gelen adayları oldu.
YRP’nin seçim sath-ı mailinde cansiperane çalıştığı söylenebilir. Refah, öteden beri siyasi zeminde iyi çalışır. Şehirlerin kılcal damarlarına ulaşan yerel kadroları vardır.
(…)
‘Erbakan ismi’nin o damarda ayrı bir dalga oluşturduğu bir vakıa. O yapının zaman zaman ittifaka girse bile, Ak Parti’ye eklemlenmesi ihtimali yok. Hatta arada, ileri yaşlarında ’Hoca Erbakan’ı terk edip ayrı partileşme süreciyle bağlantılı bir ’derin hesaplaşma’ bulunduğu bile söylenebilir.
YRP, ’Özü başına’ ilerlemeyi tercih edecek.
Yerel seçim değerlendirmesinde ’Bu seçim Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi beka seçimi değil’ gibi bir yaklaşımları da var ve Cumhur İttifakı’nı desteklememe kararlarında bu yaklaşımın da etkisi bulunuyor.
Buna rağmen…
Medyanın muhafazakâr kitleye ulaşabilen bir kesimi, bu arada iktidarın alandaki kadroları, YRP üzerinde yoğun bir baskılama yapıyor. ’Ya 1 oyla CHP adayı kazanırsa…’ ana tema durumunda… ’Erdoğan’a kaybettiren, CHP’ye kazandıran parti’ teması YRP’nin oy zeminleri üzerine boşalıyor.
İktidarla ittifaka mesafeli tutumu sebebiyle YRP’nin Doğan Aydal gibi medya yüzlerine karşı kampanya yürütülüyor.
YRP’ye karar değiştirme yönünde yoğun baskı yapıldığı bir gerçek. Ayrıca arada iki tarafa da söz söyleyebilen birilerinin özellikle İstanbul için bazı temaslar yürütüyor olması da bu işlerin tabii uzantısı…
Ne olur?
Adaylar açıklandığına göre, YRP’ye iktidar cenahı İstanbul’da ne verebilir? YRP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya koyduğu şartların yerine getirilmediği gibi bir düşüncede olduğuna göre, yeril seçimde hangi iktidar önerisini kabul edilebilir bulur? Sahada iktidar cenahının propagandası YRP’yi zorlamakta mıdır? ’İstanbul CHP’ye gitmesin diye…’ şeklinde bir açıklama YRP’nin tırmanış stratejisinde nereye oturur?
Bütün bunlar özellikle YRP’nin mutfağında değerlendirilecektir. Seçim öncesinde adayları çekmek, halkla ilişkilerde ciddi bir sıkıntıdır. Bu ‘ikinci’ olacaktır. Ve özgüven sahibi bir siyasi hareketin kolay kolay yapmayacağı bir iştir. Bakalım göreceğiz.”
(HABER MERKEZİ)