Bu belirtiler varsa migreniniz olabilir! İşte gözden kaçan 3 detay

Migren ve Baş Ağrısı Arasındaki Farklar

Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Figen Şensoy, baş ağrısı ve migren arasındaki farklara dikkat çekiyor.

Her baş ağrısının migren olmadığını belirten Şensoy, migrenin sıkça hafife alındığını vurgulayarak, doğru tanı ve zamanında tedavinin hayat kalitesini önemli ölçüde artırabileceğini belirtiyor. Baş ağrısının stres, uykusuzluk, açlık ve yoğun çalışma gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabileceğini söyleyen Şensoy, migrenin aslında nörolojik bir hastalık olduğunu ve sadece baş ağrısından ibaret olmadığını ifade ediyor.

Migrenin genellikle başın tek tarafında zonklayıcı bir şekilde hissedildiğini, bulantı, kusma, ışığa ve sese karşı aşırı hassasiyet gibi belirtilerle birlikte seyrettiğini belirten Şensoy, migrenin doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabileceğini söylüyor.

“Migren Doğru Tanı ve Tedavi İle Yönetilebilir”

Hastaların “Baş ağrım migren mi?” şeklinde sorular sorduğuna dikkat çeken Şensoy, migren şüphesi taşıyanların ayırıcı belirtilere odaklanması gerektiğini belirtiyor:

“Ağrı tek taraflı ve zonklayıcı mı? Atağa bulantı ya da ışığa duyarlılık eşlik ediyor mu? Ağrı, günlük yaşamı kesintiye uğratıyor mu? Bu sorulara ‘evet’ yanıtı veren hastaların kesinlikle bir nöroloji uzmanına başvurması gerekiyor. Migren doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabilir.”

Migren tedavisinde standart bir reçetenin olmadığını vurgulayan Şensoy, “Bazı hastalar atak sırasında kullanılan ilaçlarla rahatlar, bazıları için ise koruyucu tedavi gereklidir. Ayrıca stres yönetimi, sağlıklı beslenme ve düzenli uyku gibi yaşam tarzı değişiklikleri de tedavinin önemli bir parçasını oluşturur” diyor.

Şensoy, “Doğru tanı ve düzenli tedavi ile migren atağını en aza indirmek mümkün. Hastalarımızın şikayetlerini ciddiye alarak en iyi çözümü birlikte buluyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.

Related Posts

Uyurken ısıran sinek nasıl felç bıraktı? Kuşlardan alıp taşımış: Aşısı da ilacı da yok

Mehmet Emir Özbakan, gayet sağlıklı ve hareketli bir bebekti. Ta ki uyurken Batı Nil virüsü taşıyan bir sivrisinek tarafından ısırılana kadar. Bu durum küçük çocuğun daha 1 buçuk yaşındayken yatağa bağımlı hale gelip hortumla beslenmesine neden oldu. Peki, bir sinek çocuğu nasıl bu hale getirmiş olabilirdi? Uzmanlar, tüm detaylarıyla anlattı.

Bu ikiliye kimse inanmıyor! Narla tuz lezzet patlaması yapıyor, doğal iştah açıcı

Son zamanlarda sosyal medyada ve sağlıklı yaşam çevrelerinde sıkça konuşulan bir alışkanlık, kulağa biraz garip gelse de birçok kişinin sürdürdüğü rutinlerden biri haline geldi. Narın tatlı-ekşi aromasıyla tuzun keskin tadı bir araya geldiğinde ortaya çıkan tat hem beğeniliyor hem de vücuda faydalı etkileri olduğu söyleniyor. Peki, nar ve tuz ikilisi neden bu kadar popüler?

Kalp Sağlığına İyi Gelen 10 Gıda

Kalbe iyi gelen besinler hakkında bilgi veren uzmanlar, hareketsizlik ve sağlıklısız beslenme alışkanlıklarının kalp ve damar sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi. 

Alzheimer hastaları için Türk yazılımcılar tarafından yerli ‘akıllı bileklik’ üretildi

Trakya Teknopark’ta faaliyet gösteren bir yazılım firması, Alzheimer hastalarının kaybolma riskini azaltmak amacıyla yerli üretim bir akıllı bileklik geliştirdi.

Anne-babanın bu alışkanlığı çocuklarda depresyon riskini artırıyor

Avustralyalı bilim insanları, küçük çocukların yanında sık sık telefon ya da tablet kullanan ebeveynlerin, farkında olmadan çocuklarının beyin gelişimine zarar verebileceğini ortaya koydu. Yeni araştırmaya göre bu alışkanlık, dikkat eksikliği, duygusal dengesizlik ve hatta depresyon riskini artırıyor.

Sağlık Bakanlığı’ndan Ek Ödeme Uyarısı

Sağlık Bakanlığı kamu hastanelerine yazı gönderip, ‘Ek Ödemelerin Gecikmemesi’ konusunda uyarıda bulundu. Hekimsen konu hakkında açıklama yaptı.